Bumerang - Yazarkafe

26 Ocak 2018 Cuma

TEPSİ MANTISI , RAVİOLİ TRAY ....

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم 
Bismillahirrahmanirrahim......



Mantıya düşkünüz ailecek her gün olsa her gün yeriz, bu yüzdende fırsat buldukça değişik mantı çeşitleri deniyorum. Bugünde sizlerle tepsi mantısını paylaşacağım, biz yaptık ve çok beğendik özellikle salçalı sos lezzetine lezzet katmış. Sizde bizim gibi mantı seviyorsanız bir de bu şekilde deneyin derim . Afiyetle sağlıkla....


HAMUR MALZEMESİ
  • 4 su bardağı un
  • 1 yumurta
  • Bir tutam tuz
  • Aldığı kadar su
İÇ HARÇ MALZEMESİ 
  • 500 gr dana kıyma
  • 1 adet kuru soğan
  • Karabiber
  • Tuz
  • Kırmızı tozbiber
SALÇALI SOS MALZEMESİ
  • İki kaşık domates salçası
  • 1 yemek kaşığı biber salçası
  • 1 yemek kaşığı sıvı yağ
  • 2 kaşık tereyağ
  • Acı kırmızı tozbiber
  • 4-5 bardak sıcak su
ÜZERİ İÇİN MALZEME
  • Sarımsaklı yoğurt
  • 2 yemek kaşığı tereyağı
  • Kırmızı tozbibe
YAPILIŞI




Mantı hamuru için, yumurtayı una yedirerek suyu azar azar ekleyip tüm malzemeyi toparlanana kadar karıştırıp sert bir hamur elde ediyoruz.




Kurumaması için üzerini örtüp en az 10 dakika kadar dinlendiriyoruz.






İç harcı için kıyma, tuz, karabiber ve rendelenmiş soğanı bir kapta karıştırıyoruz. 











Dinlenen hamuru bezelere ayırıp açıyoruz.







Açılan hamuru ister elinizle ister benim yaptığım gibi mantı kesme aparatıyla keserek uzun şeritler elde ediyoruz.
Kıymalı harcı küçük parçalar halinde şeritlere aralıklı bir şekilde yerleştiriyoruz.
Hamuru, kıymaların aralıklarındaki boşluklardan birleştiriyoruz.
Birleşim yerlerinden kesiyoruz.





Büyük cam tepsiye tereyağıyla yağlayıp  ortadan başlayarak diziyoruz. 




Fırına veriyoruz ve hafif kızarana kadar pişiriyoruz. 



Salçalı sos malzemelerini bir kasede karıştırıp fırından çıkardığınız mantıların üzerine döküyoruz ve tekrar fırına veriyoruz. 
 Sosu çekince fırından çıkartıp servis tabaklarına alıyoruz.

 İsteğe bağlı sarımsaklı yağurt ve tereyağın da biber eriterek servis yapabilirsiniz...

25 Ocak 2018 Perşembe

ZENCEFİLLİ HAVUÇ ÇORBASI, CARROT & GİNGER SOUP,

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم 
Bismillahirrahmanirrahim......

Bizim gibi çorba severseniz yani yaz kış sofranızdan çorba eksik değilse eminim değişik çorbalar arayışındasınızdır. İnternet sitelerinde ballandıra ballandıra anlatılan havuçlu çorba tariflerinden birini denemek için yapmak istedim. Yaptığım çorba yabancı meşeli zencefilli havuç çorbasıydı tadı pek bizim damak zevkimize uymadı kıvamı koyuydu ama bağlayıcı olarak un veya bir terbiye yapmadığım için hafif havucun verdiği şekerli tadı pek beğenmedik . Yusuf'un bol kepçe notlarından bile geçemedi tattığı şeylere genelde harika anne on numara anne diyen çocuk anne bu çorbaya sıfır veriyorum hiç güzel olmamış dedi, hepimiz tabaklarımızı zor bitirdik. Allahtan az yapmışım da ziyan olmadı. Havuç çorbasında vazgeçmedim tabi hepsi aynı olacak değil ya deneye deneye tutturma niyetindeyim bende Türk işi unlu, sütlü ve tereyağlı bir çorba tarifi yapıp ilerleyen günlerde tekrar sizlerle paylaşacağım. 
Biz beğenmesek bile İlk yaptığım Zencefilli Havuç Çorbasını sizinle paylaşacağım belki sizin damak zevkinize uygundur.

MALZEMELER

  • 9 adet ince havuç 
  • 1 adet büyük boy kuru soğan 
  • 2 yemek kaşığı zeytinyağı 
  • 1 diş sarımsak 
  • 1 adet küp şeker büyüklüğünde taze zencefil 
  • 4 su bardağı sıcak su 
  • 1 tatlı kaşığı tane karabiber 
  • 1/2 çay kaşığı tuz
YAPILIŞI


Kabuğunu soyduğunuz havuçları ve kuru soğanı Tupperware süperşefle yemeklik doğradım.



Yağı kızdırıp, soğanlarla birlikte havuçları hafif bir renk alana kadar yağda soteleyin.
Sarımsak ve taze zencefili rendeleyip kavrulan havuçlara ekleyip kavurmaya devam ediyoruz.Kavrulan soğan ve havuçlara, ezilmiş sarımsak ve taze zencefilleri ekleyip kavrulmasına bir süre daha devam edip, 4-5 tane karabiberleri de ilave ettikten sonra tüm malzemenin üzerine geçecek kadar sıcak su ekliyoruz. Kısık ateşte havuçlar tamamen pişinceye kadar kaynatıyoruz. 

Pişirdiğiniz çorbayı, el blenderında püre haline getirdikten sonra tuzunu katıyoruz ve çorbamız hazır. 

Çorba için kızarmış ekmek (kruton) yaptım . Ekmekleri küçük kareler halinde doğrayıp kızgın sıvı yağ olan tavada bir süre  kavuruyoruz. Elde ettiğimiz kızarmız ekmekleri çorbamıza ekleyip servis yapıyoruz. 

21 Ocak 2018 Pazar

3 D NİNJA KAPLUMBAĞA LİFİ YAPTIM, 3 D NİNJA TURTES WASHCLOTH...



بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم 
Bismillahirrahmanirrahim......
Çocukluğumuzun çizgi flim kahramanıydı Ninja kaplumbağarlar televizyonda  başlamasını beklerdik daha sonraki yıllar da oyuncakları, flimleri ve birçok yan ürünü çıktı seneler içinde popülerliği katlanarak arttı.  Çocuklar, bebeklikte pepeyi izliyorlar  artık pepeli bebekler  mama tabakları, masalar, büyüdükçe pepenin yüzüne bakmıyorlar ilgi alanları değişiyor şimdilerde de  ninja  kaplumbağalar  oğlumun gözdesi evin içinde aynı onlar gibi hopluyor zıplıyor ee bu kadar seviyorken bende ona ninja kaplumbağalardan lif yapmaya karar verdim.  








Yapmak isteyenler için Şablon olarak bunu  kullandım.

 En alttan başlıyoruz lifimize ve şablonu örneğimize uyguluyoruz.

18 Ocak 2018 Perşembe

GEZMELER GEZMELER .... ZÜMRÜT BÜFE .... EMİNÖNÜ'NDE...

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم 
                      Bismillahirrahmanirrahim......

Yazdan kalma bir günde, Oğluşumla vapura binmek istedik, arada olur bize ve bir ikindi vakti Eminönü'ne gittik ne de özlemişiz belki aylardır gelmemişiz birlikte buralara. Yeni camiye uğradık, mısır çarşısından şöyle bir geçtik, Mahmutpaşa yokuşundan kapalı çarşıya kadar çıktık . Saat dördü geçiyordu her zamanki yemek yediğimiz yerde döner kalmamış bu saatte , Yusuf acıkmıştı, hemen suratını astı tabi dönerci abileri üzülmesin diye çikolata ikram ettiler ve yokuşu geze geze inmeye başladık.






















Daha önce buralara geldiğimiz de önünden hep geçtiğimiz ama başlangıç rotamız olduğundan belkide acıkmadığımızdan yemek yeme fırsatımız olmadığı ama gerek sosyal medyada gerek televizyonlarda duyduğum ve aklımda bulunan bir yerdi Zümrüt Büfe. Özellikle ülkemizde ve ulusal kanallarda gurme proğramları yapan Vedat Milor tarafından ziyaret edildiğin den beri daha bir rabet görür olmuş. 


Bize bugün gelmek nasip olacakmış herhalde, yoldan bakınca salaş bir yer dışarıda ki çığırtkan aile salonları olduğunu söylüyor ama zaten hafta içi olması sebebiyle boştu biz de orada yemek istedik, o kadar ufak bir yer ki,  yüksek sandalyelere oturup mermer tezgahlar da dönerinizi yiyorsunuz. Dediğim gibi boş olduğu için hemen dönerlerimiz getirdiler. Belkide karnımız aç olduğundan çok lezzetli geldi bana bir çırpıda bitiriverdik. 

Döneri tartıyla veriyorlar içine patates kızartması yerine püre koyuyorlar yeşillik ve soğan ilavesi de varmış ama biz gittiğimizde geç olduğu için sadece püre eklediler, püre ayrı bir lezzet katmış. Tarihi yarım adada yediğimiz dönerlerden lezzeti bir tık önde eti de lezzetliydi. 

Gelelim fiyata, internette okuduğuma göre herkes fiyattan şikayetçi evet Eminönü'nde yemek yediğiniz yerlerden oldukça fiyatlı ve normal bir AVM'de burada yediğiniz ekmek arası fiyatına İskender yersiniz ama bulunduğu konum itibariyle çok kira verdikleri aşikar birde kıyma değil et döner olunca fiyatı etkiliyor diye düşünüyorum. 

Yolunuz Eminönü'ne düşerse Mısır Çarşısınından çıktıktan sonra Tahtakale girişinde sağda bulunan Zümrüt büfe de ayak üstü lezzetli bir döner yiyebilirsiniz. Saat 18:30 kadar açık bulunuyormuş ve Ramazan ayı boyunca kapalıymış. 



ADRES: Rüstem Paşa Mahallesi, Sabuncu Hanı Caddesi, No 12, Fatih, İstanbul

17 Ocak 2018 Çarşamba

KAHVALTILIK KURU DOMATES YAPTIM....SUN DRİED TOMATOES İN OLİVE OİL RECİPE,

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم 
                      Bismillahirrahmanirrahim......

Merhaba blok arkadaşlarım bugün size yazları tazecik yediğimiz domateslerin kurutulmuşundan yaptığım kahvaltılık tarifini vereceğim. Sabah kahvaltı sofralarınızda güzel bir çeşit olacak. 
Ben kuru domatesleri Bozcaada gezimizde almıştım, tarifte kullandığım kekik Gökçeada'dan,  zeytin yağımızda Ayvalık'tan. 

Ben daha önce mutfağımda kuru domates kullanmıyordum ama çevremdeki arkadaşlarımdan pek bir methini duydum, bir deneyim dedim ve ilk bu  tarifi denedim . Oldukça lezzetli ve damak zevkimize uygun bir tat. Özellikle  domates bulamadığımız kış aylarında bir güzel alternatif. Kavonoz bitince anca fotoğraf çekme fırsatı bulabildim :)


Çok şifalı olan, kuru domateste bulunan likopen E vitamininden on kat daha güçlü bir antioksidanmış. Ayrıca kuru domateste bulunan likopen zeytinyağı ile birleşince emilimi çok daha yüksek oluyormuş.

MALZEMELER
  • Kuru domates,
  • zeytinyağı,
  • Sarımsak,
  • Kekik veya biberiye
YAPILIŞI









Kuru domateslerimizi sıcak suda bir on dakika yumuşayıncaya kadar bekletiyoruz. Süzüp hiç suyu kalmayacak şekilde havlu kağıtın üzerine alıp kuruluyoruz. 
Kuruladığımız domatesleri birkaç parçaya ayırıp, cam bir kavanoza, bir sıra domates, bir sıra sarımsak ve kekik olmak üzere domateslerimiz bitene kadar dizip üzerini kapatacak kadar zeytinyağı ilave ediyoruz.
Kavanozun ağzı kapalı bir iki gün bekleyip tüketebilirisiniz.  
Bu şekilde buz dolabında domateslerimizi istediğimiz kadar saklayıp istediğimiz zaman kahvaltı sofralarımızı renklendirebilirsiniz. Afiyetle.....


15 Ocak 2018 Pazartesi

PORTAKAL KABUĞU REÇELİ, BAHÇEMİZDEKİ ORGANİK PORTAKALLARDAN, HOME MADE ORANGE PEEL JAM,

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم 
                      Bismillahirrahmanirrahim......
Bu sene bahçemizdeki portakallar her senekilerden büyük ama az oldu. Mandalina reçeli ve portakal reçeli için sularını kullandım kalan kabuklarını da reçel ve sirke yapımında değerlendirdim, hiç bir şeyi ziyan etmiyoruz. 


Soyacak kullandığım için  ince ve düzgün portakal kabuklarını çıkardım. 





Portakal kabuğu reçeli yapmak oldukça eğlenceli ama biraz el oyalıyor. Sizde güzel aromalı bu reçelleri deneyin sofralarınızı şenlendirin derim. Afiyetle....   
  



MALZEMELER

  • 3 adet portakal (benim portakallar normalden küçük olduğu için 5 adet)
  • şeker
  • su
  • yarım limonun suyu ya da limon tuzu
  • pamuklu ip ve kalın bir iğne
YAPILIŞI 
Portakalların kabuklarını soyuyoruz kabukları soyucakla soyduğumuz için  içindeki beyaz kısmı yok eğer  sizin kabuklarınız da beyaz kısım çok olursa  bıçakla temizleyip  bıçakla veya rendeleyerek temizliyoruz. 





İncelttiğimiz kabukları  şeritleri  içe doğru rulo biçiminde sarıp iğneyle delerek ipliğe diziyoruz. 



Bütün kabukları bu şekilde dizdikten sonra portakallarımızı  suya bastırıyoruz bu suyu arada değiştirerek bir gün suda bekletiyoruz.



Acı tadının gitmesi için portakalları tencereye alıp üzeri aşan bir suyla haşlıyor ve süzüyoruz. Bu haşlama işini ortalama üç, dört   kez tekrarlayıp yumuşayıncaya kadar haşlayıp süzüyoruz.
Diğer bir tencerede şekeri su ile kaynatarak  şurup hazırlıyoruz. Şurup kaynayınca ipe dizili  haşladığımız portakal kabuklarını içine atıyoruz. içine bir çay kaşığı tereyağ da atıp, kısık ateşte reçel kıvamını gelinceye kadar kaynatmayı sürdürüyoruz. Limon suyunu ya da limon tuzunu katıp bir taşım daha kaynatarak ateşten alıyoruz. Kabukları bir çatalla sıyırarak iplikten çıkarıyoruz.  
Reçeli uzun süre muhafaza etmek isterseniz ocaktan alır almaz kavanozlara doldurup ağzını sıkıca kapatıp bir gün boyunca ters çevrili tutuyoruz böylece ağzı vakumlanıyoe hava almadığı için uzun süre saklayabilirsiniz.